MEB’in aldığı kararları sabote ediyorlar

MEB’in aldığı kararları sabote ediyorlar

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde Politik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (PESA) tarafından düzenlenen Eğitimin Ekonomi Politiği Paneline katıldı. Tekin burada yaptığı konuşmada eğitimde özel okul payını ve dershanelerin dönüşüm sürecini değerlendirdi.

Özel sektörün eğitimdeki payının yüzde 2-3 olduğunu ve bu problemin analiz edilmesi gerektiğini belirten Tekin, “Acaba Türkiye’de insanlar eğitime yatırım yapmak istemiyorlar mı, yoksa başka sıkıntılar mı var? Geçen yılki rakamlarla 16 milyon öğrencimiz var. Dershanelerin öğrenci sayısı da 4 milyon civarında. Bu, şu demek: Aslında Türkiye’de özel sektör, eğitime kamunun ayırdığı payın yaklaşık yüzde 25’i kadar pay ayırıyor ama bu pay rasyonel değerlendirilemiyor” ifadesini kullandı.

Tekin, dershanecilik üzerinden yapılan yatırımların özel okullara aktarılması durumunda eğitimin ve özel sektörün payını yüzde 25’lere çıkarabileceklerine işaret ederek, o nedenle dershanelerin dönüşümleriyle ilgili süreci başlattıklarını kaydetti.

Bu sürecin öngördükleri sadelikte yürümediğini vurgulayan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dershaneye giderek üniversiteyi kazandım’ diyen öğrenci rakamları çok yüksek değil. Yüzde 90 öğrencinin dershaneye gittiği ortamda nasıl fırsat eşitliği sağlanıyor? Bütün öğrenciler dershaneye gidiyor, hangi fırsat eşitliğini sağlıyoruz? 400 lira ile 40 bin lira arasında değişen dershane ücretleri var. 40 bin liralık dershaneye giden öğrenciyle 400 liralık dershaneye giden öğrenci arasında ‘fırsat eşitliğini sağlıyoruz’ dersek kendimizi kandırmış oluruz.

Türkiye’de özel sektör eğitime kaynak ayırıyor ama bu kaynak rasyonel kullanılmıyor. Beklentimiz, çocuklar ya devlet ya da özel okulları tercih edecek. Özel okul alternatiflerini arttırmış olacağız. Dershanelerden özel okula dönüşmek isteyen eğitim kurumlarına çok ciddi teşvikler uyguladık. Uygulamaya devam edeceğiz.”

“Paralel örgüt, MEB’in aldığı kararları sabote ediyor”

Tekin, yıllarca eğitim üzerinde vesayet uygulayan grubun Milli Eğitim Bakanlığının kararlarını sabote etmek istediğini savunarak, “2013’te Temel Öğretimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarını kurguladığımızda bu süreçten rahatsız olan grup bizleri tehdit etti ve ‘Size bu adımı attırmayız’ denildi. Bu, ağır bir durum” değerlendirmesinde bulundu.

Tekin, paralel yapının hükümetin kararlılığını gördüğünde B planıyla geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Tamam, bunu yapacaksanız madem, o zaman hiç olmazsa şunu bırakın’ diyorlar. Tamamen kendi çıkarlarını devam ettirecek mekanizma öngörüyorlar. O kadar rahatlar ki ‘Bunu sen hazırlarsan, biz bunu parlamentoda engelleriz, oradan engelleyemezsek Anayasa Mahkemesinde iptal ettireceğiz.’ Çok öz güven patlaması yaşamış gibi bunu söylüyorlar. Bu söylediklerini delillendirecek çok mahrem bilgileri sizinle paylaşıyorlar. Bunların hepsi, yıllarca eğitimle ilgili konuların masaya yeterince sağlıklı yatırılamamasının arkasında neler olduğunu gösteren hususlar.”

Dönüşüm programına bu yapının dışındaki herkesin istekli şekilde başvuruda bulunduğuna işaret eden Tekin, “Önümüzdeki temmuz ayında iyi niyetli bütün dershane temsilcilerinin bu sürece dahil olduklarını göreceğiz” ifadesini kullandı.

Tekin, Türkiye’deki 900 bin öğretmenin belli aralıklarla performanslarını izleme, insan ve doğa sevgisi gibi kriterler üzerinden değerlendirebilmenin mümkün olmadığını belirterek, bunun yerine performansı yüksek öğretmenlere yönelik ödüllendirme mekanizması geliştirdiklerini sözlerine ekledi.

Yukarı